4 Mayıs 2012 Cuma

Kadın Voleybol'da Türkiye'nin Gözbebeği, O Bizden Biri

. 4 Mayıs 2012 Cuma
0 yorum

Türkiye Bayan Milli Voleybol Takımı’nın 4 yıldır ilk altısında mücadele eden ve son üç yıldır Avrupa’da en iyi servis yapan oyuncu seçilen Bahar Toksoy, Çine’nin Dorumlar Köyü nüfusuna kayıtlı. Filenin Sultanı, Avrupa Servis Kraliçesi Bahar Toksoy (24), başarı öyküsünü, yaşamını ve hedeflerini Çine Madran Gazetesi Yayın Yönetmeni Emin Aydın’a anlattı.

Milli Takım’da oynama hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşayan ve olimpiyatlarda oynama hedefine ulaşmak için var gücüyle çalışan Toksoy, aynı zamanda memleket hasreti ile de yanıp tutuşuyor.


İstanbul Taksim Meydanı’nda buluştuğumuz Toksoy, “Çine benim için çocukluğumun eğlenceli halleri. Dorumlar Köyü benim için doğal olabileceğim, eğlenceli olabileceğim, koşup oynayabileceğim bir yer. Yanaklarımın rüzgâr yanığı olabileceği, her zaman keyifle andığım bir yer, çok özlüyorum” diyor.
Kendisini tanıtan Toksoy, “Çine Dorumlar Köyü’nden Molla Halil Oğlu Sülalesinden Metin Toksoy’un Kızıyım. 1988 yılında İzmir’de doğdum. Babam ve annem Şener Toksoy öğretmen emeklisi, Buket adında bir ablam var. Ortaokul yıllarında başlayan voleybol aşkım, beni İstanbul’a kadar getirdi. En büyük hayalim milli olmaktı, bunu gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyorum. Şimdi de her sporcu gibi olimpiyatlarda oynamayı hayal ediyorum” dedi.


“ÇOK KÜÇÜK YAŞTA VOLEYBOL TOPU İSTEMİŞİM”
Daha küçük bir çocukken annesiyle ablasının voleybol çalışmalarına katıldığı dönemlerde onun antrenmanlarını izlemeye gittiklerinde voleybolla o zaman tanıştığını söyleyen Toksoy, “Belki de o zaman başladı hevesim. Babamdan bana voleybol topu olmasını istediğimde daha ilkokula bile gitmiyormuşum. Orta 2. sınıftayken Karşıyaka’da başladım voleybola. İki yıl kadar oynadım. Türkiye elemeleri sırasında beni çok beğenen Milli Takım Antrenörü Adnan Kıstak, İstanbul’a gelmemi istedi. Yeşilyurt Takımında oynamaya başladım ve başarılı bir sezon geçirdim. Bu başarım beni Milli Takıma taşıdı. Ardından Vakıfbank Güneş Sigorta’ya transfer oldum. 1.90’lık boyum ile aranan bir voleybolcuyum. Ben ortada oynuyorum. Libero iseniz boyunuz fazla uzun olmayacak, ama benim mevkiim blok mevki, boy önemli” diye konuştu.


“KEDİRGEN TOPLARDIK”
Adını Avrupa ve Dünya’da Servis Kraliçesi olarak duyuran Bahar Toksoy, çocukluğunun İzmir ve Dorumlar köyü arasında geçtiğini belirterek “Hafta sonları köye giderdik. Babaannemin tavukları ve inekleri ablamdan ve benden çok çekmişlerdir. O günler çok güzeldi. Civcivlerle oynar, tavukları peşimizde koştururduk. Buzağılarla oynardık. Dağlardan mantar, kedirgen (kuşkonmaz), sarmaşık toplardık. Daha doğrusu benimle gelenler avuç dolusu bulurdu da, ben bulamazdım. O günler çok güzeldi” şeklinde konuştu.


“İSTANBUL’A YERLEŞTİK”
Ortaokulda beden eğitimi öğretmenin yardımı ile Karşıyaka Spor Kulübü’nde voleybol oynamaya başladığını, o yıllarda tek amacının voleybol oynamak olduğunu söyleyen Toksoy, “Bu işin profesyonelliği, bir ligi olduğunu bilmiyordum. İlk başlarda voleybol oynamak bana yetiyordu. Lise 1. sınıftayken Türkiye elemeleri oldu ve aynı zamanda Yeşilyurt’u çalıştıran Milli Takım Antrenörü Adnan Kıstak beni keşfetti. Aileme ve bana İstanbul’da kalabilecek yer ayarladılar. Annem emekliydi, onunla birlikte geldim İstanbul’a ve Yeşilyurt takımında oynamaya başladım. Ablam da burada okuyordu, babam da iki yıl sonra emekli olup arkamızdan geldi. Bütün aile İstanbul’a yerleştik” dedi.


“ÜNİVERSİTEYİ BİTİRMEYE KARARLIYIM”
Yeşilyurt’ta üç sezon voleybol oynadıktan sonra Vakıfbank Güneş Sigorta’ya transfer olduğunu anlatan Bahar Toksoy, “5 yıl önceydi. Transferimle birlikte A Milli Takım’a çağrıldım. Yeşilyurt’ta Genç ve Yıldız oynamıştım. Menajerle çalışmadığım için serbest davranabiliyorum. Transferim sırasında Eczacıbaşı ve Fenerbahçe de istemişti, ama ben Vakıfbank ile anlaştım. O ara lisede okuyordum. Liseyi Vakıfbank’ın sporcularının da okuduğu Selim Pars Lisesi’nde bitirdim. Şu an Marmara Üniversitesi’nde spor eğitimi alıyorum, ama okula zaman ayıramıyorum. Devamsızlık sorunu yaşıyorum, ama okulu bitirmeye karalıyım. Vakıfbank’ta bu yıl sözleşmem bitiyor. Antrenörüm İtalyan Giovanni Guidetti bana voleybolda basamak atlatan, bir şeyler öğreten çalıştırıcı. Takımda kalırsa kalırım. Yurt dışından bir takımla anlaşır ve beni götürmek isterse onunla birlikte yurt dışına gidebilirim, onu çok seviyorum” diye konuştu.


“İSTANBUL’DA ÇOK ZORLANDIM”
İstanbul’a spor için gelip geri dönen bir arkadaşının İzmir’den gitmemesi tavsiyesinin kendisini hırslandırdığını ve İstanbul’da tutunmasını sağladığını anlatan Toksoy, “Arkadaşım ‘Çok karmaşık, yapamazsın’ dedi bana. İstanbul’a geldikten sonra onun haklı olduğunu gördüm. Burada önünüze taş koyan, başarıya ulaşmanıza engel olmaya çalışan bir sürü insan ve rakip var. Onlarla da savaşmanız gerekiyor. Çok kez geri dönmeyi düşündüm, ama aklıma şu geldi. Arkadaşım İzmir’e döndüğünde çok üzülmüştüm. Geriye dönersem birçok sevdiğimi üzecektim, vazgeçtim ve yapacağımı söyledim kendime ve başardım. ‘Spor’ denilince akla ilk ‘Ankara ve İstanbul’ gelir. ‘Voleybol’ denilince de tamamen ‘İstanbul’ geliyor. Çünkü bu işin piyasası burada, kalbi burada, her şeyi burada. Keşke bu böyle olmasa, ama maalesef böyle; yapacak bir şey yok. İzmir’de Karşıyaka var, geçen yıl düştü ligden; bu yıl çıkabilirlerdi, ama başaramadılar. Yatırım yapan takım olmayınca, Anadolu’ya sıçrayamıyor voleybol” şeklinde konuştu.


“ARABAYLA GEZMEYİ ÇOK SEVİYORUM”
Çok yoğun geçen voleybol dışında kalan zamanlarını iyi değerlendirmeye çalıştığını belirten Toksoy, “Kampta yabancı diziler, film izlemek ve kitap okumakla geçiriyor zamanım. Evde aynı anda birden fazla kitap okuyorum. Evin muhtelif yerlerinde kitaplar duruyor ve hangisi elime geçerse alıp okuyorum. Sinemaya gitmeye pek zaman bulamıyorum, en son Avatar filmini izlemiş. Bazı günlerde arabayla gezmeyi seviyorum. Ehliyetimi üç yıl önce aldım. Zaman zaman futbol maçlarını izliyorum, Galatasaraylıyım” dedi.


“SOPRCUNUN DESTEĞE İHTİYACI VAR”
Başarısında fiziği, yeteneği ve isteğinin yanı sıra, başka etkenlerin de büyük payı olduğuna dikkat çeken Toksoy, “Sporcunun desteğe ihtiyacı var. En büyük destek aileden olmalı. Benim ailem bunu sağladı. Spor yapmaya karar verenler, bunu lise dönemine kadar netleştirmeli. Şansınızın iyi olması, becerikli ve yatkın olmanız lazım. En önemlisi de kendinize dikkat etmeniz gerekiyor. Profesyonel iseniz yemenize, içmenize, özel yaşantınıza dikkat etmeniz gerekiyor. Çok çalışmanız gerekiyor. Çünkü zirve yolunda binlerce rakibiniz var ve sürekli savaşmanız gerekiyor” diye konuştu.


“ZEYTİNYAĞINI ÇOK SEVİYORUM”
Dorumlar Köyü’ndeki zeytinliklerinden elde edilen zeytinyağının en sevdiği gıdaların başında geldiğini ifade eden Toksoy, “Soframın olmazsa olmazıdır zeytinyağı. Sabah kahvaltımda ekmekle banmayı çok seviyorum. Zeytinyağlı yemekler de soframın baş tacıdır. Ailece zeytinyağını seviyoruz ve sıkça kullanıyoruz. Aile bağlarımızdan sonra köyümle aramdaki en büyük bağlardan biridir zeytinyağı” şeklinde konuştu.


“SOSYAL PROJELERDE SEVE SEVE GÖREV ALIRIM”
Aydın, Çine ve Dorumlar Köyü’nü çok özlediğini ve gelmeyi çok istediğini, ama yoğun çalışma temposu nedeniyle gelemediğini söyleyen Bahar Toksoy, “Çineli bir ailenin çocuğuyum. Çine için yapılacak bir etkinlik ya da benzer çalışma olursa severek katılırım. Memleketimle ilgili sosyal projelerde seve seve görev alırım” dedi. (EMİN AYDIN)


cinemadran

Çine Usulü Zeytinyağlı Kuru Börülce Yemeği Tarifi

.
0 yorum

Malzemesi:

500 gr. kuru börülce
2 adet soğan
1 çay kaşığı salça
1 çorba kaşığı kırmızı biber
1 çay kaşığı tuz
bir buçuk çay bardağı zeytinyağı
iki buçuk bardak su.

Hazırlanışı:


Börülceler bir gün önceden suda bekletildikten sonra kaynatılır ve diğer malzemelerin ilave edilmesi için bekletilir. Ayrı bir tencerede zeytinyağı içerisinde ince kıyılmış soğan ve salça kavrulur. Kırmızı birber ve tuz ilave edilerek kaynatılan börülce tencerenin içine dökülür. 10-15 dk daha kaynatılan börülce ocaktan alınarak servis yapılır. daha çok kış aylarında yapılır. 



lezzetler

Çine Usulü Tarhana Çorbası Tarifi, Nasıl Yapılır, Malzemeleri

.
0 yorum

2 kg yağlı süzme yoğurt
1.5 kg soğan
1.5 kg etli kırmızı biber (salçalık biber)
1.5 kg kırmızı tarla domatesi
3 kg göce (tarhana için hazırlanmış öğütülmüş buğday)
1 baş sarımsak
1 yemek kaşığı tuz
1 bağ taze nane
2 bardak su

Kuru soğan, kırmızı biber ve domates yıkanır, ayıklanır doğranır. İki bardak suyun üzerinde geniş bir tencerede kaynatılır. Sebzeler pişince ayıklanmış tekrar bağ yapılmış taze nane bağ halinde içine atılır, 10-15 dk daha kaynatılır. nane içinden alanır, karışım el blendırından geçirilir. İçine ayıklanımış, tuzla dövülmüş sarımsak, süzme yoğurt ve göce karıştırılıp yoğurulur. 48 saat kadar bekletilir. Tepsilere kaşık kaşık dökülür. Kuruyunca çevrilir. Temiz bir ortam varsa açık havada güneşe de konur. Kuruyan hamurlar elle küçültülür. Tekrar blendırdan geçirilerek ince bulgur büyüklüğüne getirilir. Tekrar tepsiye dökülür. 5-6 gün tepside iyice kurutulur, saklama kabına alınır. Bu tarhana pişirişirilirken tereyağında domates kavrulur biraz salça eklenir, bir kişi için tepeleme bir kaşık hesabı ile tarhana konur. Biraz daha kavrulur. Bir kişi için bir bardak soğuk su ile açılır. Biraz tuz eklenir. Afiyet olsun...



lezzetler

2012 2013 Bayan Kadın Şalvar Modelleri

.
0 yorum

Geçmişi uzun yıllara dayanan Şalvar’ların bugünlere kadar değişik model ve renklerle daha modern hale geldi. Farklı kesim ve farklı renklerle bir araya gelen 2012 şalvar modelleri bu yaz da trendini korumaya devam edecek.


Şalvar Modellerde kısa, uzun, sade ve renk renk olması bizim zevkimize hitap ediyor. Özellikle alışverişe giderken veya bir akşam gezmesi için şalvarlar hem bizi rahat ettirecek hemde yazın sıcağından bizi koruyacak olması avantaj kılıyor. 2012 şalvar modelleri ile hem kendinize tarz katabilir, hemde şıklığınızla gözleri üzerinizde toplayabilirsiniz.











kadinlarkulubu

Bayanlarda Saç Dökülmelerine Karşı En Etkili İlaç

.
0 yorum

Saçlarınıza Menekşe Yağı

Saçlarınıza iyi bakarsanız karşılığını alırsınız. Her zaman parıldayan ve çabuk uzayan saçlara sahip olmak için, saçlarınıza özen göstermelisiniz. Menekşe yağı, saç bakımında size yardımcı olacaktır.

Saç dökülmelerine karşı


Özellikle saç dökülmelerinde kullanılan en eski metotlardan biri olan menekşe, saça eski canlılığını kazandırır.


Sadece saç dökülmelerinde değil,saçlarınızın canlı ve sağlıklı olması için de menekşe yağından faydalanabilirsiniz..


Bir çorba kaşığı susam yağını, iki çorba kaşığı menekşe yağı ve bir yumurta sarısıyla karıştırıp saç diplerinize sürüp1 saat bekletin ve yıkayın.


Bu kürü haftada 2 kez uygulayabilirsiniz.


Yapısal olarak zarar görmüş ve çok fazla hırpalanmış saçlar için


İkinci ve yine çok etkili bir formül ise; 40ml. hintyağı ile 20ml. tatlı badem yağını karıştırıp benmari usulü(buharda) ısıtın.


Isınan bu karışımı saç diplerinize ve uçlarına iyice yedirip bir saat bekletin ve yıkayın.


Son durulama suyuna(1 litre) 5 damla badem yağı damlatın ve 1 çorba kaşığı da elma sirkesi ekleyin.


Bu su ile saçlarınızı durulayın.


Saçlarınız pırıl pırıl ve yumuşak olur.


Saç dökülmeleriniz de bu yağ bakımını uyguladıkça ortadan kalkacaktır!


Sirke kokusunu ise düşünmeyin, 1 litre suda hiçbir şey gibidir.


Koksa da bir müddet sonra kokusundan eser kalmaz.


Küçük bir not: Hem menekşe yağı içeren formülü, hem de badem yağı içeren ikinci formülü kullanayım derseniz; hafta içerisinde bir gün menekşeli olanı, bir başka gün de badem yağlı olanı uygulayabilirsiniz.


kadinlarkulubu

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...